RECEP 13- HZ. ALİ’NİN KABE ’DE KUTLU DOĞUMU

Hz. Ali (a.s), Resûllulah'ın (s.a.a) bisetinden on yıl önce Recep ayının on üçüncü günü Kâbe'nin içerisinde dünyaya geldi. Babası Hz. Ebu Talib, annesi ise Hz. Muhammed'in (s.a.a) 'ikinci annem dediği' Esed kızı Fatıma'dır.

<RECEP 13- HZ. ALİ’NİN KABE ’DE KUTLU DOĞUMU


Hz. Ali'nin annesi Fatıma b. Esed, Hz. Peygambere ilk iman eden hanımlardandır. Bi'set'ten önce Hz. İbrahim'in dinine tabi idi. O, öyle iffetli bir kadındı ki, doğum sancıları geldiğinde o haliyle Mescid'ül Haram'a gitti ve Kâbe'nin duvarına yaslanarak şöyle dua etti:
"Allah'ım! Sana ve Senin peygamberine ve Senin tarafından gönderilen tüm kitaplara ve Kâbe'yi inşa eden ceddim İbrahim'e sağlam bir imanım var. Ve karnımda taşıdığım çocuğumun hatırına benim doğumu mu kolaylaştır." Fatıma ardından bir mucize ile Kâbe'ye girdi ve orada doğum yaptı." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri Sh:183-84)
Bazı eserlerde Esed kızı Fatıma'nın (a.s) şöyle buyurduğu yazılıdır: "Kâbe'den çıkmak isteğimde bir melek şöyle dedi: "Ey Fatıma! Bu bebeğin ismini Ali koy. Çünkü Aliyy'ul- A'la (yücelerin yücesi) olan Allah Teâlâ buyuruyor ki; "Ben, onun ismini kendi ismimden aldım, edebimle onu edeplendirdim, en derin bilgimi ona öğrettim. O putları benim evimde (Kâbe'de) kıracaktır, evimin üzerinde ezan okuyacaktır, Beni büyültüp ululayacaktır, onu sevene ve onun emrine uyana ne mutlu; ona karşı düşmanlık yapan ve onun emrinden çıkana ise yazıklar olsun" dediğini iletti.
"Hz. Ali (k.v) Hz. Peygamber (sav) ile her zaman beraberdi. Hz. Peygamber ibadet için şehir dışındaki dağlara ve çöllere gittiği vakit bile Hz. Ali'yi yanında götürürdü?
Tarihçiler, Hz. Ali'nin (k.v) ilk Müslüman olan kişi olduğu hakkında görüş birliği içindedirler. Müslüman oluncaya kadar hiçbir zaman şirk koşmamış ve putlara tapmamıştır. Kendisi de; "Ben, fıtrat üzere doğdum" buyurmaktadır. Bu sebepledir ki, bütün İslam âlimleri ondan söz ederken "Aliyyun kerremallahu vechehu" demeyi gelenek haline getirmişlerdir? Hz. Ali (k.v) Resûlullah'tan (sav) sonra ilk namaz kılan insandır?" (İmam Ali Sh:195)
Künyesi Ebu'l Hasan, en meşhur lakapları Emir'ul- Müminin, Haydar ve Ebu Turab'dır. Emir'ul Müminin vasfını bizzat Allah-u Teâlâ ve Resulü Hz. Muhammed (s.a.a) vermiştir. (Maide 67. ayet ve Gadir Hum Hutbesi)
Daha çocuk yaşta olmasına rağmen Hz. Muhammed (s.a.a) Onu, Kendisine vasi ve halife tayın etmiştir. Şöyle ki;  
"En yakınlarını uyar." (Şuara, 214) ayeti inince, Allah Elçisi, Hz. Ali'yi yemek hazırlayarak yakınlarını yemeğe çağırmakla görevlendirdi! 
O gün Hz. Ali'nin çağrısı üzerine Ebu Talip, Hamza, Abbas ve Ebu Leheb'in de bulunduğu yaklaşık kırk kişi Ebu Talip'in evinde toplandılar. Yemekten sonra Allah Elçisi, onlara buyurdu ki: 
"Ey Abdulmuttalip oğulları! Allah'a ant olsun ki Ben, Arap gençleri arasında kendi soyuna benim getirdiğim şeyden daha iyi bir şey getiren bir genci tanımıyorum! Ben, sizin için dünya ve ahiret iyiliğini getirdim! Allah beni, sizleri O'na çağırmakla görevlendirdi! Sizlerden kim, Benim bu görevimde Bana yardım ederek benim kardeşim, mirasçım ve sizin aranızda temsilcim olmak ister? 
Orada bulunanların hiç kimseden ses çıkmadı! Yalnızca Hz. Ali kalkıp dedi ki; "Ey Allah'ın Elçisi! Ben, Sana yardım etmeye hazırım!"
Allah Elçisi buyurdu ki; "Ey Ali! Sen otur!" Bu konuşma üç kez tekrarlanır. Her üçünde de Allah Elçisini kabul eden yalnızca Hz. Ali oldu! 
Bunun üzerine Allah Elçisi elini, Hz. Ali'nin omzuna koyarak buyurdu ki; "Bu benim kardeşim, mirasçım ve sizin aranızdaki halifemdir. Onu dinleyiniz ve onun buyruklarına uyunuz!  
Bunun üzerine orada bulunanlar gülerek dağılmak üzere kalkıp Ebu Talip'e dediler ki; "Kendi çocuğunu dinleyip buyruklarına uymanı sana farz kıldı!" (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali eseri) 
(Ayrıca bknz. Şerafüddin Musevî, Müracaat, s. 123; Taberi, Tarih, s. 217; İbn Esir, Kamil, 2/22; Ebulfeda, Tarih, 1/116; İbn Ebu Halid, Şerhinehcülbelağa, 3/257?258; Halebî, Sire, 1/38; Ahmet, Müsned, 1/111, 159, 331; Nesei, Hasaisülaleviyye, s. 6; Hâkim, Müstedrek, 3/123; Ali Muttaki, Kenzülummal, 6/392, 396?397, 408; Müntehabülkenzülummal, 5/41?43)
İmam Ali, Hz. Peygamberin hayatı boyunca adeta gölgesi oldu. Adeta Peygamberimizin ayağını kaldırdı, o ayağını bastı. Hz. Muhammed (s.a.a) için hayatını göz kırpmadan ortaya koydu. ..

 

AKIN AYDIN