Küresel düzeyde paniğe yol açan ve var olan psikiyatrik hastalıkların seyrini değiştiren koronavirüs salgını, toplumsal düzeyde korku uyandırarak bazı psikolojik hastalıkların da tetiklenmesine sebep oluyor. Pandemi sürecinde tüm psikiyatrik rahatsızlıklarda bir artış yaşandığı gözlemlenirken, en çok tetiklenen problemler arasında; kaygı bozukluğu, depresyon, panik ve takıntı-zorlantı bozukluğu bulunuyor. Bu rahatsızlıklara sahip kişilerin yanı sıra hasta yakınlarının da kendilerine dikkat etmeleri ve hastalıkla ilgili şikayetleri azaltacak yöntemleri uygulamaları gerektiğini belirten Memorial Ankara Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uz. Dr. Serkan Akkoyunlu, konu ile ilgili önemli önerilerde bulundu.
10-02-2021Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemi süreci insanlar üzerinde korku, kaygı ya da tam tersi davranış şekli olan umursamazlık gibi farklı psikolojik etkiler göstermektedir. Koronavirüs sebebiyle hastalık ve hayat kaybı riski bulunması, uygulanan karantinalar ile sosyal yaşamın kısıtlanması insanlarda stres, kaygı, öfke ve hayal kırıklıklarını tetiklemektedir. Bununla birlikte uyulması gereken kurallar ve bu sürecin ne kadar süreceğinin bilinmemesi ise birçok kişide tükenmişliği ortaya çıkarmaktadır.
Koronavirüs psikiyatrik rahatsızlıkları artırdı
İnsanlarda travmaya sebep olan koronavirüs sürecinde hemen hemen tüm psikiyatrik rahatsızlıklarda bir artış yaşandığı gözlemlenmektedir. Artış yaşanan hastalıkların başında kaygı bozukluğu, panik bozukluğu, depresyon ve takıntı-zorlantı bozukluğu gelmektedir. Pandemi öncesinde de psikiyatrik rahatsızlığı olan kişilerde bu zorlu süreç, var olan hastalıklarının alevlenmesine ya da nüksetmesine sebep olabilmektedir.
Rahatsızlıklar farklı belirtiler gösteriyor
Panik bozukluğunda; ani çarpıntı, nefes darlığı, göğüste ağrı-baskı, titreme ve terleme gibi panik ataklar ve bunu tekrar yaşamaktan korkma gibi belirtiler görülmektedir. Depresyonda ise kişiyi rahatsız eden bedensel belirtiler ile beraber özellikle Covid-19’a yakalandığına dair şüpheleri içeren sağlık kaygısı, çökkün ruh hali, isteksizlik ve enerji azalması gibi bulgular ile ortaya çıkabilmektedir. Tekrarlayıcı davranışlar içerisinde bulunma ise takıntı zorlantı bozukluğunda izlenmektedir.
Bazı tutumlar hastalığın seyrini kötüleştirir
Koronavirüsün getirdiği riskler, belirsizliğe tahammülsüzlük ile kendini gösteren kaygı bozukluğu ve takıntı zorlantı bozukluğuna sahip bireylerin şikayetlerinde artışa sebep olmaktadır. Bununla birlikte yaşanan stres, tekrarlayıcı depresyonu olanların rahatsızlıklarının tekrarlama ihtimalini yükseltmektedir. Bazı hastalarda gereksiz yere sağlık kurumlarına başvurma, çok fazla temizlik yapma, fazla kontrol bağımlısı olma gibi problem davranışların ortaya çıktığı gözlemlenmektedir. Bu davranış ve tutumların artması genel sağlık sorunları için tedaviye ulaşmayı ve ilaç teminini sıkıntıya sokarken, tedavi uyumunun bozulması ise hastalıkların seyrinin kötüleşmesine neden olmaktadır.
Olumsuz durumlarla baş edebilmek için bu önerileri dikkate alın!
Psikiyatrik hastalığı olanlar, ortaya çıkan olumsuz durumları ortadan kaldırabilmek ya da azaltabilmek için bu tavsiyeleri dikkate almalıdır:
* Psikiyatrik hastalıklara sahip olan kişilerin öncelikle tedavilerini sürdürmeleri gerekmektedir.
* Travmatik olayların kontrol altında olduğunu hissettiren otoritelerin önerdiği önlemlerin alınması sağlanmalıdır. Önlem alıyor olmak çaresizlik hissine karşı panzehir işlevi görürken, bu önlemler, kaygı hissi ile abartılmamalıdır.
* Pandemi sürecinde özellikle takıntı zorlantı bozukluğu olan hasta grubunun ve sağlık kaygısı belirgin olanların aşırı önlem almak gibi bir tutumu olabilmektedir. Bu sebeple riskin bir süre ortadan kalkmayacağının kabullenilmesi ve önlemlerin ne kadar alınması gerektiği planlanmalıdır.
* İzolasyon, karantina gibi uygulamalar insanları yalnızlaştırarak, yaşamdan alınan zevki azaltabilir. Mesafelerin sosyalleşmeyi engellemesine izin verilmemeli ve bugün kullanılabilen sosyal medya, görüntülü arama gibi yöntemler ile sosyal hayat devam ettirilmelidir.
* Çalışmayan ve boş vakti olan hastaların günlük düzen ve rutinler oluşturması zamanlarının keyifli geçmesini sağlarken, farklı hobiler veya spor gibi aktivitelerle uğraşmak da faydalı olmaktadır.
* Zorlanılan durumlarda yardım almaktan kaçınılmamalı, tedavi açısından tekrar bir değerlendirme yapılması ve gerekli ise ilaç ile psikoterapi kullanılması uygun olacaktır.
Hasta yakınları da ruh sağlıklarını korumalıdır
Bir kişinin yaşadığı psikiyatrik rahatsızlık, çevresindeki insanlara da yansımaktadır. Hasta yakınları zaman zaman, hasta olan kişinin duygularını hissetmekte, üzülmekte, çaresizliğe düşmekte, aldıkları aşırı önlemler sebebi ile çatışma yaşamakta ya da onları rahatlatabilmek için günlük yaşam akışlarını değiştirmektedir. Hasta yakınlarının da ilk olarak hastalara önerilen yöntemleri kullanarak ruh sağlığına dikkat etmeleri gerekmektedir. Çünkü dikkat edilmeyen ruh sağlığı sorunları bu süreçte sarmal halinde büyüyebilmektedir. Depresyonu olan hasta ile iletişimi artırmak, onu dinlemek, belli düzeyde umut aşılamak, aktivite süresini artırmak için beraber etkinlik yapmak iki taraf için de fayda sağlayabilmektedir. Kaygısı belirgin olan kişi ile iletişime açık olmak, onu yargılayacak ya da endişelerini küçümseyecek ifadelerden, inatlaşmalardan, çatışmaya girmekten kaçınmak gerekmektedir. Bununla birlikte uzun vadede hastalığı olumsuz etkileyen sık doktora gitmek, aşırı önlem alma gibi davranışlara en azından destek vermemek ve psikiyatrik yardım arayıcı için yüreklendirmek yararlı olabilmektedir.
Pandemi sürecini en az sorunla atlatabilmek için yapılması gerekenler;
* Kendinize iyi bakın, tüm önlemleri gerektiği kadar alın.
* Var olan rutinlerinizi koruyun ya da yeni rutinler oluşturun, zamanınızı planlayın.
*Spor, yoga, gevşeme egzersizleri gibi yöntemler ile hem bedeninizi hem de ruhunuzu rahatlatın,
* Uygun şekilde sosyalleşin, çevrenizden destek alın ve çevrenize destek verin.
* Olumsuz haberlere olan maruziyetinizi sınırlandırın, olumlu gelişmelerin farkında olun.
*İhtiyaç duyduğunuzda psikiyatrik desteğe başvurun.