İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "İmam masumdur, teyit edilmiştir, başarı verilmiştir ve sağlam kılınmıştır. Her türlü hata ve sürçmeden güvendedir. Allah, kulları üzerindeki hücceti ve yaratıkları üzerindeki şahidi olsun diye ona bu özellikleri bağışlamıştır"
08-02-2021H. OKAN EGESEL
İmam Sâdık (a.s), İmam'ın sıfatı hakkında şöyle buyurmuştur: "O sürçmelerden korunmuştur. Her türlü çirkinlik ve kötülükten masumdur (korunmuştur)."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Biz Allah'ın tercümanlarıyız. Biz masum bir topluluğuz."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "İmam günahlardan temiz, ayıplardan uzaktır."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "İmam masumdur, teyit edilmiştir, başarı verilmiştir ve sağlam kılınmıştır. Her türlü hata ve sürçmeden güvendedir. Allah, kulları üzerindeki hücceti ve yaratıkları üzerindeki şahidi olsun diye ona bu özellikleri bağışlamıştır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Günaha gücü yetmemek de bir tür ismettir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İsmet ve temizlik ehli olanların ve kendilerine günahlardan kurtuluş nimeti verilen kimselerin, günahkârlara ve suçlulara acımaları gerekir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet günü ben hiçbir günahım olmaksızın çağrılırım. Eğer bir günahım varsa da bunlarla -yani Nakisin, Cemel ashabıyla- savaşım günahlarımı temizlemiştir."
Ebuzer (r.a), şöyle buyurmuştur: "Selman ve Bilal'i Peygamber'e (s.a.a) doğru giderken gördüm. Selman aniden Allah Resûlü'nün ayaklarına kapanarak öpmeye başladı. Peygamber (s.a.a) onu bu işten sakındırdı ve sonra ona şöyle buyurdu: Ey Selman! Acemlerin hükümdarlarına yaptığı işi bana yapma. Ben Allah'ın kullarından bir kulum, ben de bir kul gibi yer, bir kul gibi otururum."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim görüşmeye geldiklerinde insanların kendisi karşısında ayağa kalkmasına sevinirse cehennemdeki evini hazırlasın."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah'ın laneti; kulların, karşısında sıraya geçtiği kimsenin üzerine olsun."
İmam Ali (a.s), Şam'a doğru hareket ederken Enbar çiftçilerinin atlarından inerek onun karşısında koştuklarını görünce şöyle buyurmuştur: "Bu yaptığınız nedir?"
Onlar, "Bu bizim âdetimizdir; emirlerimizi böyle ulularız" dediler.
İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Vallahi emirleriniz bundan faydalanmamaktalar. Böyle yapmakla dünyada kendinize zahmet veriyorsunuz; ahirette de bu işinizle sefil olacaksınız. Arkasında azap olan meşakkat, ne de zararlıdır! Ateşten emin olmayı beraberinde getiren rahatlık ne de faydalıdır!" (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).