"Sen ancak, zikre - Kuran'a- uyan ve görmediği halde Rahman'a saygı besleyen kimseyi sakındırırsin. İşte onu, hem bir bağışlama ve hem de güzel bir mükafat ile müjdele " (Yasin, 11)
"Onlara, " Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden hayra sarf edin." denildiği zaman, o inkar edenler, iman edenler için dediler ki:"Biz hiç, Allah'ın dilediği takdirde kendilerine yiyeceklerini verebileceği kimseleri yedirir miyiz? Siz apaçık bir sapıklık içinde değil de nesiniz? ( Yasin, 47)
"O gün ağızlarını mühürleriz de, neler yaptıklarını bize elleri söyler ayakları da şahitlik eder. " ( Yasin, 65)
"Şüphe yok ki; Biz,suratları astıran, azabı pek şiddetli olan günde Rabbimizden korkarız derler. " (İnsan, 10)
"Allah'ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, Allah'ın gönüllerini takvâ ( Allah'a karşı gelmekten sakınma )konusunda imtihan ettiği kimselerdir. Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükafat vardır. " (Hucurat, 3)
"O hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir çok bağışlayandır. "( Mülk, 2)
"Hatta, mazeretlerini ortaya koysa da, O gün insan kendi aleyhine şahittir. " (Kıyamet, 14-15)
Yukarıda andığımız ayet-i kerimeler benim çok etkilendiğim ve sizlere hatırlatma ihtiyacı duyduğum ilahi kelamlardır. Bizleri gafletimizden uyandırmaya yeter de artar.
Uyanıkliğın da dereceleri vardır. İnsanoğlunun kendi varlığının farkında olması uyanıklığının başlangıcıdır diyebiliriz. Hayat rehberimiz olan Kuran'ı Kerim ayetleri farkındalığımızı arttıran unsurlardır. Bu ayetlerden gaflette olmayalım inşallah.
"Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku!"