Bizde korku yok, geri vites yok !
BTP liderinden sansür yasasına tepki
BTP lideri Hüseyin Baş, sansür yasasına tepki olarak yaptığı paylaşımda ‘Bizde korku yok, geri vites yok’ ifadelerini kullandı.
BTP liderinin bir televizyon programında yaptığı açıklamalara da yer verdiği bu paylaşım, kısa sürede viral oldu.
Amaç gençler örgütlenemesin, birbirinden haber alamasın
Çıkartılan yasanın amacının aşikar olduğunu belirten Hüseyin Baş “Seçim yaklaşıyor, gençler örgütlenemesin, gençler birbirinden haber alamasın, olaylara vukufiyet artmasın, bunları bir şekilde baskılayalım. Ortam bu. Bunun bir mantalitesi yok zaten. Bu ne için yapılıyor? Bu aslında oto sansür için, insanlar korksunlar, çekinsinler diye yapılıyor. Bizde korku yok, bizde kaba tabirle geri vites yok.” dedi.
Sosyal medyaya Milli Mücadele’nin telgrafı benzetmesi
Sansür yasasını 100 yıl önceki yasaklama girişimlerine benzeten Hüseyin Baş sosyal medyayı o dönemin telgraf sistemine benzetti.
BTP lideri verdiği örnekte şu ifadeleri kullandı; “Sansür yasası şuna benzer; Atatürk milli mücadeleyi yaparken en çok faydalandığı şey telgraf. Telgraf müdürlüğünün başında Refik Halit Karay var. İstanbul hükümetinden talimat geliyor ve deniyor ki ‘Mustafa Kemal Paşa’nın hiçbir bildirisi, hiçbir yere yollanmayacak, iletişim kesilecek’ deniyor. Atatürk de diyor ki “bunu uygulayanı yargılarım, cezalandırırım.” Atatürk telgrafı ele geçiriyor ve haberleşmeyle birlikte bütün bir milli mücadeleyi organize ediyor. Şimdi biz milli mücadele yaşamıyoruz ama gençlik mücadelesi yaşıyoruz. Aslında bizim telgrafımız elimizden alınmaya çalışılıyor. Sosyal medya bizim telgrafımız, sosyal medya bizim kandırılamadığımız alan, manipüle edilemediğimiz alan.”
“Bu hükümete oy verenlere sesleniyorum”
BTP genel başkanı Hüseyin Baş, söylemlerinin ana hedefinin muhalif seçmenler değil hükümete oy verenler olduğunu belirterek şöyle konuştu; “Halkımız bunu anlasın, bunu sadece muhalefet anlasın diye konuşmuyorum ben. Benim aslında temel farkım bu. Ben muhalefet seçmenine bir şey anlatmaya çalışmıyorum. Ben hükümete oy veren, manipüle edilen, duygularıyla oynanan seçmenin algılamasını istiyorum.” dedi.